İşçi Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM) :
İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nün kısaltılmış adıdır. İSGÜM, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı‘nın bilimsel anlamda, tıbbi ve teknik netlik taşıyacak bir organı olarak düşünülmüş ve buna bağlı olarak kurulmuştur. Bugünlerde ise , Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı’na bağlı olarak görev yapmaktadır. İSGÜM’ün Merkez birimi Ankara’da olmakla beraber , İstanbul, İzmir, Adana ve Zonguldak’ta etkinlikler göstermektedir. İSGÜM Bölge Laboratuvarlarından oluşmaktadır ve bu bölge laboratuvarlarının,çalısanları personel kadroları, daha sınırlı ve donanım ekipmanları da sayılıdır.
İSGÜM’ÜN AMACI :
Türkiye’de çalışmanın gelişmesine katkıda bulunmak olarak özetlenebilir. Bu doğrultuda çalışanların sağlıklarının kollanması, çalışma ortamındaki iş kazaları, meslek hastalıkları risklerinin en aza indirilmesi için,
1-) İş teftişi örgütüne tıbbi-teknik destek,
2-) İşçilere, isverenlere eğitim, yol göstericilik işlevini üstlenmesi,
3-) İş sağlığı ve güvenliği konularında araştırma, yayınlar yapması biçiminde saptanmıştır.
İSGÜM’ün işlevlerinin yürütümü için bazı bölümler oluşturulmuştur, bu bölümler :
İş Güvenliği Bölümü, elektrik, inşaat, maden, ziraat mühendisleri gibi alanlardaki mühendisler olmakla beraber, İş Sağlığı Bölümü, İş Hijyeni Bölümü ve İdari Bölüm, diğer bölümlerde makina, kimya, kimyagerler, fizikçiler, hekimler, eczacılar, biyologlar, psikologlar ve idari yardımcı personelin çalıştırılmasına olanak veren kadrolar vardır. İş sağlığı, iş hijyeni laboratuvarlarında solunum fonksiyon testleri, atomik absorpsiyon cihazları, toz ölçümü/sayma, gaz kromatografisi, gürültü ölçme aletleri gibi çalışma ortamını ölçme değerlendirme kullanılan araç ve gereçler mevcuttur.
İSGÜM’ün şimdiye dek yürüttüğü en genel çalışmalar şöyle sıralanabilir:
1-) Değişik iş kolları ve dier işyerlerindeki gürültü ölçümleri,
2-) Kurşun zehirlenmesi ve bulguların saptanmasına yönelik tarama muayeneleri,
3-) Asbest tozuna maruziyet taramaları,
4-) Zonguldak kömür ocaklarında pnömokonyoz (akciğer toz hastalığı) taramaları,
5-) Kaçak olarak piyasaya sürülen yapıştırıcıların içerdiği benzen, heksan kullanımı sonucu ortaya çıkan meslek hastalıkları (kan kanseri, kol bacak felçleri) olgularının saptanması oluşturmuştur.
Buna bağlı olarak , Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Tozla Mücadeleyle ilgili Yönetmelik hükümlerine göre pnömokonyoz değerlendirmeleri uğraşılması gereken önemli konulardan birini oluşturmuştur.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Yönetmeliği kapsamında bilgiler
İşyeri hekimleri ve tüm çalışanlar için sorunların konuşularak, çözüm yollarının aranacağı, en etkin yer olması nedeniyle “İSG Kurulu” önemsenmelidir. İlgili mevzuata göre sanayiden sayılan, devamlı olarak en az 50 işçi çalışan ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde; her işveren, bir İSG kurulu kurmakla yükümlüdür.Bu İSG kurulunun oluşturulmasının sonrasında kurul üyelerinin, kurulun görevleri ve genel düzenlemelerle ilgili olarak birkaç eğitim toplantısı yapması; ve bu işyerinin niteliklerine uygun iç yönetmelik taslaklarını hazırlayıp işverenin onayına sunmaları gerekmektedir.
İşyerlerinde verilecek İSG’ye yönelik eğitimlerinin planlanması, iş kazası ve kazaların derecelendirilmesi, işyerindeki tehlike ve önlemlerin değerlendirilmesi (risk analizi ve değerlendirmesi)
Yıllık çalışma raporu ve bir sonraki yıl için hazırlanacak çalışma planlarının ekip ruhu içinde birlikte yapılması işyeri için bir kazanç olmaktadır. Pek çok işyerinde bu görevler ya iş güvenliği uzmanının ya da işyeri hekiminin üzerinde kalmıştır ve ekibin diğer üyeleri tarafından karışıklık olarak görülmektedir. İSG Kurulu ayda en az bir kez toplanmak zorundadır. Kurul toplantı öncesi işyerinin büyüklüğüne uygun bir zaman ayırarak; atölye ziyareti yapmış olmalı ve sorunları yerinde görüp, diğer çalışanların da konuyla ilgili görüşlerini almalıdır. Gerekli durumlarda toplantıya ilgili kişiler de çağırılmalıdır bunun yanında aynı işverene ait birkaç işyerinin birbirine yakın olması halinde, yılda bir ya da iki kez ortak iş sağlığı güvenliği kurulu toplantısı ile bölgesel sorunların çözümüne katkı sağlanılabilir. diğer bir önemli nokta ise; işverenler, bu kurullarda mevzuata uygun alınan kararları uygulamakla yükümlü olmakla zorunludurlar.