Makinelerin yarattığı gürültü nedeniyle, 8 saatlik çalışma periyodunda çalışanlarda gürültüden kaynaklı stres, işitme kayıpları ve kulak çınlaması gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Gürültü özellikle konfeksiyon atölyelerine girildiğinde ilk dikkat çeken unsurlardan biri de ortamda bulunan gürültüdür.
İş yerlerinde ölçüm yaparken gürültünün niteliğine dikkat etmek gerekir. İşe alımlar esnasında gerekli muayeneler yapılmalı, işitme kaybı olan işçiler gürültülü işlerde çalıştırılmamalıdır. Tekstil sektöründe iş sağlığı ve iş güvenliği sorunları ve alınması gereken tedbirler ayrıntılı okuyabilirsiniz.
1. Bölüm: Tekstil de kaynaklanan gürültü ve toz:
Gürültülü işlerde (dokuma, iplik vb.) işyeri binasının işe uygun olması, duvarlarda ses emici malzeme, zeminde titreşim önleyici malzeme kullanılarak gürültü düzeyinin azaltılması sağlanmalıdır.
Gürültü seslerin üst üste düzensiz olarak gelmesi ile ortaya çıkar. Ya iplik ve dokuma fabrikalarındaki gibi kararlı ya da pres atölyelerindeki gibi devir halindedir. Gürültü, insanlarda, kısa süreli çalışmalarda geçici sağırlığa; uzun süreli çalışmalarda ise sürekli sağırlığa neden olmaktadır. Gürültünün insan üzerinde yorgunluk, stres, sinirlilik ve uykusuzluk gibi psikolojik etkilere de neden olduğu tespit edilmiştir. Gürültü, ayrıca iş verimini de önemli ölçüde etkilemektedir. Gürültü Yönetmeliği’nin 5. maddesinde Maruziyet Sınır Değerleri ve Maruziyet Etkin Değerleri açıkça belirtilmiştir.
Tekstil de kaynaklanan tehlike gürültü Buna göre;
1) Maruziyet sınır değerleri: LEX, 8h = 87 dB (A),
2) En yüksek maruziyet etkin değerleri: LEX, 8h = 85 dB (A),
3) En düşük maruziyet etkin değerleri: LEX, 8h = 80 dB (A) olarak belirtilmiştir. Uzun süreli, şiddetli gürültüye veya 87 dB A’nın üzerindeki seslere maruz kalan kişilerde, geçici veya sürekli işitme kaybı oluşmaktadır.
2. Bölüm: Tekstil de kaynaklanan gürültü ve toz
Bu tür tozlar, uzun zaman boyunca akciğerde birikir ve pneumoconiosis (pnömokonyoz / toz hastalığı) olarak adlandırılan akciğer hastalığına neden olur. Kot taşlama işçiliği yapan kişiler için silisyum kristalleri ve asbest içeren tozlar tehlikelidir.
Tozun içerdiği maddeler ve tozu oluşturan parçacıkların büyüklüğüne bağlıdır. Parçacıkların boyutu ne kadar küçük olursa hava ile solunduğunda akciğerde o kadar derinlere nüfuz eder. Böylece, akciğerin savunma sistemine hasar verir. Gözle görülemeyen bu tozlar, ancak mikroskobik teknikler kullanılarak tanımlanabilir.
Uzun vadede ise bu tozlar (pamuk, keten, sisal, jüt, kendir), bisinozis adı verilen meslek hastalığına neden olabilir. Alınabilecek en önemli tedbir, işlemler sırasında ortaya çıkan tozun gaz, buhar ve kokunun kaynağında emilerek ortama yayılmasını engellemektir. Bu sağlanamıyorsa eğer bu tür işler, kapalı bir ortamda yapılmalı ve çalışanların gerekli kişisel koruyucu donanımları kullanması sağlanmalıdır. Çırçır, iplik ve dokuma işi yapılan iş yerleri ile hazır giyim işletmelerinin kesim bölümlerinde meydana gelen tozlar, çalışan üzerinde kısa süreli, olumsuz etkilere (iş veriminin düşmesi ve dikkatin azalması sonucu kaza riski vb.) sahiptir.
Tekstil de kaynaklanan gürültü ve toz için, bu işlerde çalışanların periyodik olarak muayeneleri yapılarak erken teşhis ve tedavi ile hastalığın oluşması ve ilerlemesi durdurulmalıdır. Temiz hava, çalışanın sağlık durumu ve çalışma gücünün yüksek bir düzeyde sürdürebilmesi için gerekli koşulların başında gelir. Birçok hallerde, doğal havalandırma ile temiz bir hava sağlanabilir. Doğal havalandırmanın sağlanmadığı yerlerde ise uygun havalandırma sistemleri kurulmalı ve rahatsız edici hava akımlarının meydana gelmesi önlenmelidir.
Gazlar ve Tozlar | Prosafety.com.tr