İnsanoğlu var olduğundan beri bütün disiplinlerin gayreti insana daha konforlu ortamlarda yaşam sunmak için çalışmak olmuştur. İnsana daha konforlu bir yaşam sunmanın başında da termal konfor gelmektedir. Çünkü ısıl konforun olmadığı ortamlarda çalışan insanların hata yapma oranları artar, üretim kapasiteleri düşer ve çeşitli iş yeri kazaları ortaya çıkabilir. Bu nedenle ısıl konfor günümüzde ev veya iş yeri olarak yapılan binaların tasarımında dikkate alınan en önemli faktörlerden biridir. EN ISO 7730 standardında ısıl konfor “Isıl olarak memnuniyet verici ortam koşullarının hazırlanması” olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma dikkat edilirse memnuniyet kişiden kişiye değişebilen bir olgu olduğundan, ısıl konfor kolayca anlaşılabilen ve ölçülebilecek bir nicelik değildir.
Isıl konforun pek çok değişkene bağlı karmaşık bir nicelik olması ısıl konforun hem anlaşılmasını hem de hesaplanabilmesini zorlaştırmaktadır. Bütün bunlara rağmen enerji tasarrufunu ön planda tutarak ısıl konfor koşullarını, o ortamı paylaşacak olanların büyük kısmının memnuniyetini sağlayacak şekilde, daha konforlu hâle getirmek mümkündür. Böylece o ortamın paydaşlarının memnuniyeti ve çalışma verimleri artırılmış olur. Bu da çalışanların memnuniyetini artırmanın yanında daha çok kazanç elde edilmesine yol açar. Çünkü iş yerinin ısıl konfora sahip olmasıyla daha az kaza riski ve zaman kaybı, daha az şikâyet, düşük çalışma maliyeti ve düşük sigorta primleri ortaya çıkacaktır. Görüldüğü gibi ısıl konfor çalışanın olduğu kadar işverenin de memnuniyetine neden olmaktadır.
Bir insan olarak, farkında olmadan ısıl konforla ilgili yaşam boyu edindiğimiz birçok deneyim vardır. Öyle ki; eğer kalın ve sıkı giyindiysek, bu giyimimizin bizi serin ve soğuk bir ortamda memnun edeceğini, tersine ılık ve sıcak bir ortamda rahatsız olacağımızı biliriz. Öte yandan çok nemli ve sıcak ortamlarda daha çok bunalırken, çok nemli ve soğuk ortamlarda daha çok üşüdüğümüz bir gerçektir. Keza hava akımının (cereyanın) olduğu bir bölgede duruyorsak hava sıcaksa memnun, hava soğuksa rahatsız oluruz. Ayrıca serin veya soğuk yerlerde doğrudan veya dolaylı ısı kaynaklarının bulunması, rahat ve konforlu olmamızı sağlar. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı ısıl konforun insan faktörü yanında çevresel faktörlere de bağlı olduğunu söyleyebiliriz.
ISIL KONFOR İÇİN ÇEVRE FAKTÖRLERİ | Termal konfor
Isıl konforu sağlayan çevresel faktörler 4 ana grupta toplanmıştır. Bunlar;
- Ortam sıcaklığı,
- Ortalama ışıma sıcaklığı,
- Havanın bağıl hızı,
- Bağıl nem olarak bilinir.
Ortam Sıcaklığı | Termal konfor
İnsanla çevresi arasında taşınım (konveksiyon) ile yapılan ısı alış verişi miktarını belirleyen bir değişkendir. Taşınım, transferinin üç mekanizmasından biridir. Diğer ısı transfer şekilleri ise ışıma (radyasyon) ve iletimdir. insan ile çevresi arasındaki ısı transferi insanın vücut yüzey sıcaklığı ile ortam sıcaklığı dengeleninceye kadar devam eder. Bu denge durumu sağlandığında, insan bulunduğu ortamdan ısısal bakımdan bir rahatsızlık hissetmez ve ortamı konforlu kabul eder. Bunun anlamı insanın bulunduğu ortamı ne sıcak ne de soğuk hissetmesidir. İnsanın vücut yüzey sıcaklığı 34 °C altına düşerse bünyede bulunan soğukluk, sensörleri beynimize sinyaller gönderir. Sıcaklık düşmeye devam ederse bu sinyallerin sayısı artar. Yani sinyal sayısı vücut yüzey sıcaklığı düşüş hızının bir fonksiyonudur. Vücut yüzey sıcaklığının 37 °C’nin üzerine çıkması durumunda ise bu kez de bünyede bulunan sıcaklık sensörleri devreye girer ve bu sinyaller sıcaklık artış hızına bağlı olarak artış gösterir. Dolayısıyla bu iki sensör sisteminin çevremizdeki ısıl koşulların değerlendirilmesinin temelini oluşturduğu varsayılır.
Bu iki sensör grubundan gelen sinyallerin şiddeti aynı ise insan kendini ısıl dengede hisseder. Dengelenmiş durumdaki vücut yüzey sıcaklığı insanın ısıl olarak konforda olup olmadığının göstergelerinden biridir. Sonuç olarak ortam sıcaklığı ısıl konforu etkileyen önemli değişkenlerdendir.
Ortalama Işıma Sıcaklığı | Termal konfor
İnsanla çevresi arasında ışıma ile yapılan ısı transferini belirlemek üzere çevre yüzeylerin birleşik sıcaklık etkisini ifade eden bir niceliktir. İnsanın ortamdaki konumuna, duruş biçimine, ortamdaki yüzeylerin sıcaklığına ve radyasyonla ısı yayan ısı kaynaklarına bağlıdır. Örneğin bir kişi soğuk bulutlu bir kış günü pencere önünde oturursa bu kişi için ortalama ışıma sıcaklığı düşük olacağından bu kişi için ortam sıcaklığı pencereden daha uzakta bulunanlara göre daha düşüktür. Havanın açık ve güneşli olduğu bir başka durumda ise, kişinin bulunduğu ortam güneş ışınlarını alabilecek durumdaysa bu kez de ortalama ışıma sıcaklığının yüksek olması nedeniyle ortam sıcaklığı daha yüksek olacaktır. Işıma ile ısı yayan ısı kaynakları güneş, ateş, elektrikli ısıtıcılar, fırınlar, sıcaklık yayan yüzeyler veya cihazlar ve eriyen metallerin bulunduğu ortamlarda bu kaynakların yaydığı ortalama ışıma sıcaklığı nedeniyle ortamın sıcaklığı artacağından, bu değişim ısıl konfor üzerinde de etkiye neden olur.
Havanın Bağıl Hızı | Termal konfor
Ortamdaki havanın hareketli olması herhangi bir yüzeyle hava arasındaki ısı taşınım katsayısını etkilediğinden havanın bağıl hızı ısıl konforu etkileyen önemli bir değişkendir. Eğer hareket eden hava, ortam sıcaklığına göre daha soğuksa, insan ortamı daha soğuk hisseder. Öte yandan ortam sıcaklığı vücut yüzey sıcaklığından daha azsa taşınımla ısı kaybı daha da artar. İnsanın fiziksel aktivitesi ise havanın hareketini artırır. Bu nedenle havanın bağıl hızı ortamdaki insanların fiziksel aktivitesine de bağlıdır. İnsan vücudunun maruz kaldığı yüksek hava hızı soğuma etkisini artırır. Havanın bağıl hızı 0,232 m/s veya daha fazla bir değere sahipse ortamın ısıl konfor açısından olumsuz olmasına neden olur. Sıkıca giyinmiş bir kişinin konforlu olma durumu için havanın bağıl hızı ile ortam sıcaklığı arasındaki ilişki görüleceği gibi havanın bağıl hızındaki küçük değişmeler özellikle 0,1 m/s – 0,3 m/s arasındaki değişmeler oldukça önemlidir.
HAVANIN BAĞIL HIZI (m/s) | 0,1 | 0,2 | 0,25 | 0,3 | 0,35 |
ORTAM SICAKLIĞI (°C) | 25 | 26,8 | 26,9 | 27,1 | 27,2 |
Oturulan bir alanda hava akışı varsa bundaki etkin sıcaklık ile havanın hızı (vx) arasındaki ilişkiyi veren hava dağılım performans ölçütü ifadesi Miller ve Nash tarafı ndan aşağıdaki şekilde verilmiştir:
tcd = (tx – ¯tx) – 7,65 (vx – 0,152)
Bu eşitlikteki tx bulunulan yerdeki sıcaklık, vx bulunulan yerdeki havanın bağıl hızı ve ¯tx odanın ortalama sıcaklığıdır.
Bağıl Nem | Termal konfor
Bağıl nem nedir?
Bağıl nem: Belli bir yerdeki hava kütlesinin sıcaklığına ve basıncına bağlı olarak taşıyabileceği en fazla su buharı miktarının yüzde kaçı kadar gerçek su buharına sahip olduğunu ifade eden bir niceliktir.
Ölçme yapılan koşullarda hava içindeki su buharının gerçek miktarının, aynı şartlarda hava içerisinde doygun hâlde bulunan su buharı miktarına oranıdır. Bağıl nem oranının % 40-% 70 arasında olması ısıl konfor açısından bir sorun yaratmaz. Bu birçok modern çalışma ortamında bağıl nemin bu aralıkta tutulması için önlemler alınmıştır. Bu önlemlerden en teknolojik olanı, çalışma ortamının bilgisayar kontrollü olarak klimatize edilmesidir. Havadaki nem oranının % 40’lardan daha düşük olmasının insanlarda cilt kuruması, göz kuruluğu ve statik elektrik birikmesi gibi bazı özel problemlere sebep olduğu bilinmesine rağmen, ısıl konfor standartlarında düşük nemin ısıl konforu olumsuzlaştırdığı yönünde bir sınırlama yoktur.
Yüksek nemlilik ise patojenik ve alerjik organizmaların, özellikle mantar, mikotoksinler ve akarların çoğalmasına neden olur. Bağıl nem oranının % 70’lerden fazla olması hava basıncının artmasına bu da terin buharlaşarak vücuttan atılmasını güçleştirmeye neden olur. Ter buharlaşması insanın vücut ısısının azalmasının en temel yollarından biridir. Terleyemeyen insan bulunduğu ortamdan rahatsızlık duyar ve bu da çalışma verimini düşürür. Termal konfor ölçümleri için bilgi veya teklif alabilirsiniz.
Termal Konfor yönetmelik (İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik)
Termal Konfor Faktörleri | Prosafety.com.tr