Toprak kirliliğini tanımlayacak olursak, insanların toprağa bıraktıkları etkileri sonucunda, toprağın biyolojik, jeolojik, fiziksel ve kimyasal, yapısının bozulmasıdır. Toprak kirliliği, tarımsal mücadele ilaçlarının kullanımı, atıklar, yanlış tarım yapılması, zehirli ve tehlikeli maddelerin toprakta birikmesi, yanlış ve fazla gübre kullanımı sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Toprak kirliliğinin diğer sebeplerinden birisi de, ilaçların kullanımı, zehirli kimyasal maddelerin toprakta birikmesi, tarımın yanlış şekillerde kullanılması, fazla gübreleme durumlarından dolayı ortaya çıkmaktadır. 20.yy’nın başlarında yerleşik tarıma geçilmesi, sanayinin hızla artış göstermesinden dolayı, toprak kirliliği de artmaya ve sorun haline gelmeye başlamıştır. Günümüzde toprak kirliliği çevresel problemlerinden en önemli problemlerden biri haline gelmiştir.
Toprak, ekosistemin devamlılığı açısından çok önemlidir, canlıların da yaşadığı ve verimliliğin en fazla olduğu kısım toprağın üst tabakasıdır. Toprak, kaynak olarak en önemli verimliliğe sahiptir. Kirlenen ve kayıp verilen toprağın yenilenmesi oldukça zordur. Dünya üzerinde toprakların yalnızca 1/10’u kullanılabilmektedir. Türkiye’de ise toprağın ortalama %35’i işlenmek için kullanılmakta, %30’a yakını meralar ve çayırlar, %30’unu ormanlık alanlar oluşturmaktadır. Ekilebilir arazinin de yaklaşık % 20’si kullanılabilmektadir.
Toprak Kirliliğine Neden olan Faktörler
Çevresel gazlar, fabrika atıkları, kimsayasal gübreler, yerleşim atıkları, toprak kirliliğine neden olan en önemli etmenlerdir.
Endüstriyel atıklar, kurşun, karbonmonoksit vb. gibi maddeler rüzgarlar aracılığı ile taşınarak toprak ve suya karışmaktadırlar.
İnsanların kullanım alanlarındaki atıklar , toprağa bırakıldığında ciddi toprak kirliliği yaratmaktadır.
Suni gübreler, kimyasal maddelerin bilinçsiz bir biçimde kullanılması toprağın yapısını bozmaktadır.
Ormanların tahribatı, otlak alanların bilinçsiz kullanımı, tarım alanlarının yanlış işlenmesi, bazı nedenlerden dolayı oluşan erezyonlar ciddi çevresel etkiler yaratmaktadırlar.
Erozyon ve Çölleşme
Erozyon: Toprağın, seller, rüzgarlar, yağışlar vb. nedenlerden dolayı olduğu yerden taşınması olayıdır. Erezyonlar, toprakların kaybedilmesindeki en önemli etkenlerden biridir. Erezyona uğrayan toprakta verim azalır, toprak kirlenir, besin maddeleri yok olur ve toprağın kalitesi, verimi düşer.
Erozyon, Sebeplerine Göre Şöyle Sınıflandırılır.
Su Erozyonu
En yaygın erozyon çeşididir. Bitki örtüsünün zayıf olduğu yerlerde, bölgelerde, sular, darbe etkisi ile toprağı yerinden oynatarak toprağı sürükler bu toprak kaymasını meydana getirir. Su erozyonu toprak ve çok yağış ile birleştiğinde ciddi seller meydana getirmektedir. Su erozyonunun yaşandığı yerlerde toprağın kalitesi oldukça düşmekte ve toprak kullanılamaz hale gelmektedir.
Rüzgar Erozyonu
Bikti örtüsünün yetersiz olduğu yerlerde, ince ve kuru toprağın toz bulutu kümesi hainde yerinin değişmesi olayıdır. Bu sebepten dolayı toprağın bazı bölgelerinde çukurlar oluşur ve bazı yerlerde de kum tepeleri meydana gelir. Rüzgar erozyonu, tarımsal alanları, binaları ve su kanallarını günlük yaşantımızı da etkileyebilir.
Çığ Erozyonu
Yamaçlarda bulunan karların ya da kar kütlelerinin herhangi bir sebepten dolayı hareket ederek aşağıya doğru inmesi durumudur. Çığın meydana geldiği anda toprak ,taş vb. önünde bulunduğu şeyleri beraberinde götürerek çevresel tahribat yaratır.
Yerçekimi Erozyonu (Kitle Hareketleri)
Yerçekiminin etkisiyle kaya üzerinde bulunan örtünün belirli kitleler halinde yamaçtan aşağıya doğru gitmesi olayıdır.
Buzul Erozyonu
Dağlık yerlerdeki birikmiş olan buzulların aşınma olayından dolayı oluşması, taşınması olayıdır.
Çölleşme
İklim değişikliği, insanların doğa üzerindeki etkileri, kuraklık alanlardaki yağışın az olması, toprağın sürekli kullanımı , ormanların yok edilmesi çölleşmenin oluşmasındaki en büyük etkenlerdir. Bu etkenlerin en aza indirgenmesi için, uluslararası bir mücadele gerekmektedir.
Erozyon ve Çölleşmeyi ENGELLEMEK İçin Alınabilecek Tedbİrler
- Tarıma uygun olmayan alanlarda tarım yapılmaması
- Ormanlık alanların yok edilmemesi
- Toprağın yanlış şekillerde işlenmemesi
- Toprağın yanlış biçimde sulanmaması
- Ağaçlandırmanın hızlı bir biçimde arttırılması
- Su kaynaklarının kaybının azaltılması