Ofis Ergonomisi nin  Hedefi

  • insan-makine-çevre uyumunu saglamaktır
  • Lüzumsuz aktiviteleri önlemek
  • Çalısmanın yöntemli bir sekilde düzenlenmesini saglamak
  • Gereksiz ve asırı zorlamalardan kaçınmak
  • Çalısanların etkinligini arttırmak

Ofis sektörü meslek hastalıkları ve iş kazaları yönünden ele alınması gereken bir sektördür. Ergonominin amacı ise sakatlanma veya yaralanma riskini en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Çalışma ortamı ve alışkanlıkları ile basit ayarlamalar yapmayı öğrenmek kisinin rahatını ve verimliliğini büyük ölçüde arttıracaktır. Ergonominin risk faktörleri göz önünde bulundurularak ofislerde iş sağlığı ve güvenliği sağlanmaktadır.

Ofis ortamındaki gürültü düzeyi ortalama 50-55 dB aralığındadır. Ancak ofisin büyüklüğüne göre bu aralık değişmektedir.

Gürültünün Psikolojik Etkileri : Gürültü ofis ortamının büyüklüğüne göre çalışanlar üzerinde psikolojik olarak farklı düzeylerde etki gösterebilir. Ancak çalışanlar çoğunlukla konsantrasyon eksikliği, dikkat kapasitesinde zayıflama, yorgunluk, uyku bozuklukları ve geç uyuma, sinirli olma, karşılıklı anlaşma bozuklukları ve algıda azalma gibi şikayetlerle karsılaşırlar.

Gürültü ortam ayrıca;
• Konuşurken bağırma ihtiyacı doğurabilir,
• Kişiler arasındaki ilişkilerde olumsuzluklar ve iş kazalarının artmasında etkin rol oynayabilir.

Sıcaklık, nem ve hava akımı (Termal konfor)

Birçok insanın rahat olarak çalıştıkları ortam sıcaklığı 20-26 oC’dir.

Yaz şartlarında iç hava sıcaklığı daha çok dış sıcaklığa göre seçilmesine rağmen, kış aylarında iç ortam tasarım sıcaklığı ortamın kullanım amacı ve tipine göre belirlenmektedir. İç ortam sıcaklığı kıs ve yaz durumuna göre insanların kendilerini rahat hissedecekleri bir düzeyde olmalıdır. Sıcaklık ne çok düşük ne de çok yüksek derecelerde olmalıdır.

İç ortam bağıl nem değerinin %30- 70 aralığında olması önerilmektedir. Esasen iç ortamın sıcaklık ve bağıl nem değerleri birlikte düşünülmesi gerekir. Bundan dolayı, sıcaklık ve bağıl neme göre konfor bölgeleri, yaz ve kıs durumu için belirlenir. Normalin üzerindeki nemli ve sıcak hava, sıkıntı veren havadır. Düşük nemde ise burun, göz ve ağızda kuruluk olur ve vücut hızla su kaybettiğinden, sık sık su içme ihtiyacı hissedilir.

ASHRAE standartlarına göre ideal şartlar için sıcaklığın 20-25,5 oC, nemin ise %30-60 arasında olması gerekmektedir.

Başka bir çalışmada az enerjili serinletme sisteminin çalıştığı bir ortamda ofis içi sıcaklık değerinin ortalama 23 oC ve nem oranının %55 olması gerektiği belirlenmiştir. Çin’de yapılan bir araştırmaya göre termal konforun sağlanması için ofis ısısının en az 26 oC olması ofis ergonomisi için gerektiği saptanmıştır. Vücut yüzey alanı ve üzerimize giydiğimiz kıyafetler de çalışma ortamında ısıl konfora etki eden faktörlerdendir. Ayrıca günlük yapılan aktiviteler de ısıl konforu etkilemektedir. Oturur durumda ve ayaktayken vücut ısısı değişmektedir. Örneğin vücut ısısı ayağa kalkma halinde 0,85 oC, odada sakince dolaşma durumunda ise 3,4 oC artmaktadır.

ofis-ergonomisi

Ofis Ergonomisi

Ofis Aydınlatma

Işığın yansımaları doğru kullanılmalı tavandan, duvardan, yerden veya masalardan ne kadar ışık yansıtılacağı iyi hesaplanmalıdır. ofis ergonomisi ve aydınlatma için kullanılan ışık göz kamaştırmamalı, doğru renk ve ton seçilmeli, floresanda olduğu gibi kırpma olmamalıdır.

İşyerlerinde sağlanan aydınlatmada ışığın gözü rahatsız etmeyen bir konfora sahip olması, ofis ergonomisi için ve dengeli bir dağılım için gereklidir. Çalışılan plan veya projenin yanına masa lambası konulması gibi doğru noktalara ışık odaklaması uygulanmalıdır. Düşük kontrastlı ışık kullanarak çalışanların performansını düşürmemek gerekmektedir. Enerji verimliliği açısından duvarların ve tavanın açık renklere boyanmış olması gerekmektedir. Dolaylı aydınlatmada dağınık ışık oluşmakta ve gölgeler oluşmamaktadır. Aydınlatma tipleri doğrudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılmaktadır. Doğrudan aydınlatma bir yüzeyin bir kaynaktan düz bir hat üzerinde gelen ışık ısınları ile aydınlatılmasıdır. Doğrudan aydınlatma lokal olarak yüksek lüminesans oluşturmakla birlikte ışığın geliş yönünde bulunan nesnelerin arkasında koyu gölgeler oluşturmaktadır. Çok yüksek lüminesans gözde kamaşma (glare) yaratır, rahatsızlık vericidir. Genelde yüksek aydınlatma şiddeti yaratarak kamaşma riskini en aza indirir ancak ofislerdeki parlak duvar ve tavanlar ekranlar yüzeyinde yansımaya neden olarak “rölatif kamaşma” oluşturabilir. Aydınlatmada ışığın yansıması da önemlidir. Renkler yansıma düzeyinin belirlenmesinde önemli rol oynar.

• Beyaz %75 ve daha fazlasını
• Açık renkler %50-75 arası (azalan soguk renkler)
• Orta renkler % 20-50 arası (parlak sıcak renkler)
• Koyu renkler %20 veya daha az miktarda ısıgı yansıtırlar.

Mekan Aydınlatma Siddeti(Lux)
Bekleme Salonları: 300 lux
Açık Ofisler: 750 lux
Toplantı Odaları: 500 lux
Ofisler: 500 lux
Rutin ofis isleri: 400 lux
Kötü kontrastta çalısma: 600 lux
Genel arka ısık: 160-240 lux
İşyerindeki açık alanlar, dış yollar, geçitler: 20 lux
Yol ve merdivenler: 50 lux

About the Author: Eren Aksoy

Avatar photo
Eren Aksoy, Prosafety'de İş Hijyenisti, Ölçüm ve Deney Sorumlusu, A Tipi Muayene Personeli, İç Tetkikçi ve İş Güvenliği Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Nişantaşı Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nden ve Atatürk Üniversitesi İş Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanlığı programından mezun olan Eren, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından yetkilendirilmiş bir İSG Uzmanı'dır. Ayrıca TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından verilen İş Ekipmanlarını Yapmaya Yetkili Kişilerin Eğitimi Yetki Sertifikası'nın yanı sıra TÜRKAK'tan Metot Validasyon, Ölçüm Belirsizliği, TS EN ISO/IEC 17020, TS EN ISO/IEC 17025 sertifikalarına sahiptir. İstanbul Üniversitesi'nden aldığı Kalite Yönetimi Uzmanlık ve ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi İç Tetkikçilik Sertifikası ile de kalite yönetimi konusunda uzmanlığını pekiştirmiştir.İletişim: eren@prosafety.com.tr