İçindekiler
Pnömokonyozlar inorganik mineral tozlarının akciğerlerde inkalasyon sonucu birikmesi ile oluşan hastalıklar grubudur. Organik tozlar ve radyoaktif tozlarla oluşan Akciğer Hastalıkları Pnömokonyoz olarak tanımlanmamaktadır. Bazı otoriteler bütün bu hastalıkları çevre hastalıkları başlığı altında toplamaktadırlar. Pnömokonyozlar inhale edilen tozların özel toksik etkisi ve/ veya akciğerin temizlenme olgusundaki bozukluğun sonucu oluşurlar. İnhale edilen partiküllerin fazlalığı ve bunların toksisitesi nedeniyle akciğerlerin temizlenme mekanizmaları bozulabilir. Akciğerler fiziksel yoldan trakeobronşial sistemdeki epitel dokusunun müküs bezleri ve goblet hücrelerinin salgısı ile temizlenirler. Bu salgı bronş yüzeyini kaplayan bir sol-gel tabakası oluşturur. Bu tabaka alttaki epitel tabakasının titrek tüylerinin hareketi ile yukarı doğru hareket ederek biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Alveoler düzeyde temizleme ise alveoler makrofajlar aracılığı ile yapılır.
Pnömokonyoz nedir?
Akciğerlerin tozlardan arınma, fonksiyonu % 98-99 oranı altına düşerse pnömokonyoz gelişebilir. Hespiretuar bronşialler bu arınma cisimlerinden en çok zarar gören bölümdür. Çünkü respiratuar bronşialler zararlı maddelerin geçtiği dar boğazlardır. Bu nedenle Pnömokonyozlara bağlı solunum fonksiyon bozuklukları bronşialler den başlar.
Yapılan araştırmalara göre silikozis bir otoinuminin hastalıktır. Inhalasyonla bronş ağacına taşınan partiküllerden çapı 20 mikron ve daha büyük partiküller bronş duvarına çarparak yada ağırlıkları ile çökerler. Çapı 10 mikrondan büyük pârtiküller alveollere ulaşamazlar. 2-10 mikron çapındakilerin bir kısmı alveollere ulaşabilir. Bir kısmı ise daha yukarı hava yollarının duvarlarında çöker. 0,1-2 mikron çapındaki partiküllerin hemen hepsi alveollere ulaşır. 0,1 çapından ufak partiküllerin çoğunluğu bir diffüzyon olayı ile bronş epitelyumuna yerleşir. Partiküllerin çökebilmeleri için çapları en aşağı 0,4-0,5 mikron olmalıdır. inhalasyonla taşınan bu çaptaki partiküllerin %80’i ise ekspirasyonla tekrar dışarı atılırlar.
Ufak partiküller üst lobların alt yarımında alt lobların, üst yarısında ve orta lobda çökerler. 5 mikron çapındaki partiküller (genellikle kömür tozları) inspirasyon sırasında alveollere taşınacak kadar ufak, fakat havada süspansiyon halinde kalamayacak kadar büyük oldukları için alveol duvarına çöker ve buraya yapışırlar. 50 mikrondan büyük partiküller hava akımının eksenine paralel giderek alt loblara taşınırlar (asbestos, talk gibi).
Akciğer Hastalıkları Oluşumu
Tozun özelliklerine ve kişinin organizmasında uyandırdığı reaksiyona bağlı olarak farklı pnömokonyoz formları ortaya çıkar. Örneğin,SiO2 gibi tozlar, antijen etkisi yaparak antijen-antikor reaksiyonlarına yol açarlar ve şiddetli bir fibrotik reaksiyon oluştururlar. Buna karşılık saf kömür tozu yalnız hafif retikulum ve kollajen liflerin toplanmasından ibaret bir reaksiyona yol açar. Toz partikül ölçümleri yapılmadır. Tozla Mücadele Yönetmeliği için tıklayınız.
Toz Çeşitleri
1) Fibrojenik tozlar: Silikozis, asbestozis gibi pnömokonyozlara neden olan bu tür tozlar kristabolit, tridmit v.b yapıdadır.
2) Toksik tozlar: Organizmaya girdikten sonra türlü organlarda akut ya da kronik zehirleyici etki yapan kurşun, krom, kadmiyum, magnezyum, vanadyum gibi ağır metal tozlarıdır.
3) Kanserojen tozlar: Asbest, Arsenik, Berilyum,Krom ve kromatlar nikel gibi tozlardır.
4) Radyoaktif tozlar: Radyoaktif serpintiler uranyum, taryum,seryum gibi elementler ve bunların doğal kaynakları.
5) Allerjen tozlar: Duyarlı olan kişilerde allerjik reaksiyonlara yol açan tozlardır.
6) İnert tozlar: İnsan organizmasında birikmesine karşın fibrinojenik ye toksik etki yapmayan, özel bir hastalığa neden olmayan kozlardır.