Titreşim, mekanik sistemlerdeki salınım hareketlerini ifade eder ve enerjinin potansiyelden kinetiğe dönüşümü ile ilişkilidir. Çeşitli makinelerden yayılan vibrasyon, çalışanların sağlık ve güvenliği üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu etkiler arasında el-kol ve tüm vücut titreşimi bulunur. El-kol titreşimi, özellikle inşaat, ormancılık ve madencilik sektörlerinde görülür ve damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açabilir. Tüm vücut titreşimi ise, vasküler, osteoartiküler ve sinir sistemi rahatsızlıklarına sebep olabilir. Uzun süreli yüksek frekanslı vibrasyon maruziyeti, vibrasyon sendromu adı verilen mesleki bir hastalığa neden olabilir. İnsan elinin anatomisi, titreşimin etkilediği karmaşık bir yapıdır. Bu yapı içinde bulunan kemikler, arterler, sinirler, tendonlar ve ligamentler, vibrasyona maruz kaldığında çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, titreşim ölçümleri iş sağlığı ve güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.

Titreşim Ölçümü Yenilenme ve Geçerlilik Süreleri

Titreşim ölçümü bir risk değerlendirmesi gerçekleştirilirken ve yenilenirken tekrarlanmalıdır. İşyeri ortamının veya işin gereği olarak çalışanın kişisel maruziyetinde değişiklik olduğu saptandığında yenilenmelidir. İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının gerekli görmesi halinde titreşim ölçümleri tekrar yenilenebilir. Ayrıca işyerinde gerçekleşen dış denetimlerde talep edilmesi halinde ölçümler tekrarlanır.

Titreşim Ölçümü Kaç Yılda Bir Yapılır?

Titreşim ölçümü, işyerlerinde herhangi bir değişiklik olmaması koşuluyla az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 6 yılda bir, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 4 yılda bir, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 2 yılda bir yapılır.

Ancak işyerlerinde oluşabilecek işyeri ortamı ve/veya kişisel maruziyetinde bir değişiklik oluştuğu durumlarda yapılacak risk değerlendirmesine göre ilgili süreler beklenmeden değişikliğin oluştuğu işyeri bölümlerinde veya tamamında ölçümler tekrarlanır.

Titreşim Ölçümü Zorunlu mu?

Evet, çalışma ortamı gözetiminin yapılması gerektiğinden; hem titreşim ölçümü yapılmalıdır hem de çalışanların maruziyetini belirleyecek dozimetrik (kişisel) ölçümler yapılmalıdır. Ayrıca titreşim ölçümü, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10’uncu Maddesi uyarınca yasal olarak zorunludur.

İşyerlerinde Titreşim Ölçümünü Yaptırmamanın Cezası Nedir?

2024 yılı itibariyle işyerinde titreşim ölçümü yapmayan işverenlere, çalışan sayısı ve tehlike düzeyine bağlı olarak değişen idari para cezaları uygulanmaktadır.

1-10 çalışanı olan az tehlikeli işyerleri için 18.452 TL, tehlikeli işyerleri için 23.065 TL, çok tehlikeli işyerleri için 27.678 TL ceza verilmektedir.

10-49 çalışanı olan işyerleri için ise; az tehlikeli sınıf 18.452 TL, tehlikeli sınıf 27.678 TL, çok tehlikeli sınıf 36.904 TL ceza ödemektedirler.

50 ve üzeri çalışanı olan işyerleri için cezalar; az tehlikeli sınıf için 27.678 TL, tehlikeli sınıf için 36.904 TL, çok tehlikeli sınıf için 55.356 TL‘dir.

Çalışan SayısıAz TehlikeliTehlikeliÇok Tehlikeli
1-10 çalışan18.452 TL23.065 TL27.678 TL
10-49 çalışan18.452 TL27.678 TL36.904 TL
50 ve üzeri çalışan27.678 TL36.904 TL55.356 TL